25 Eylül 2011 Pazar

Kuldiga-25.09.2011




Evet gec yazdıgımın farkındayım ama benim de işim gücüm var bildiginiz ya da bilmediginiz üzere! :)) neyse bi ufak gezi düşündük arkadaslarla ve Riga'nın batısında bulunan Kuldiga adlı eski zamandan kalma minik kasabaya gitmeye karar verdik.. Otobuse 3-4 lat civari bir para odedik. 3 saatlik yolculuk sonunda oradaydık..


Otobüsten iner inmez karsılastıgım manzara beni şaşkına çevirdi! Gözlerime inanamadım..
Kendimi evimde hissettim! :)

Bu küçük kasabanın merkezi 17. Ve 18 yy. da inşa edilmis. Genelde evler herhangi bir köye gittiginizde görebileceginiz tarzda ahşap yapılar bulunuyor. Sokaklar bomboştu… Hatta cok bos. Burda insan yaşıyor mu ya! Diyorsunuz…  Yemek yemek icin yine de güzel bir yer bulduk ve yemegimizi yedik… Oldukca küçük bir kasaba oldugunda gezmemiz kısa sürdü acıkcası.. 



Turist Bilgi Merkezi-Evler de genelde bu tarzda.



Gitmeden önce duydugum seylerden biri bu minik kasabada, Avrupa'nın en bakınımından en uzun şelalesini bulundurmasıydı.. (tam olarak niteleyemedim belki de bilemiyorum ) Venta Şelalesine gittik! Evet bekledigim gibi gibiydi diyorum. Daha önceden Niagara gibi bir şelale devini görmüş bir insan olarak sanırım çok fazla şey bekledim... Beklentimi karşılamadı ama görmeye degerdi:)





Doga ile baş başa kalmak istiyorsunuz burayi tercih edebilirsiniz. Güzel parkları var, sakin sessiz bir yer. Ayrıca bir diger şehir olan Venstpills'e de yakın. Belki bir tur düzenleyebilirsiniz neden olmasın!!

Merkezden 5 km uzaklıkta bulunan magarlara gitmek istedik. Bu magaraların da ünlü oldugunu duyduk. Acıkcası hayatımda bi kac kere magarada bulundum ve pek sevilecek yerler degillerdi. Hele yarasalarla olan diyalogumu falan sayarsak yok yok ... Hiç bana göre degildi... Merkezden magaralara giden araç bulmanız imkansız gibi bir sey. Hele pazar günü- imkansız. Yemek yemek icin bile cok sayılı mekan varken... Neyse ki bizim şahsi arabamız vardı ve magaraya ulastık... Magaraya giris icin 3 lat ödemeniz gerekiyor. Ayrıca topluca 5 lat rehbere vermeniz lazım, rehber olmadan gezemiyorsunuz... Riežupes Nature Park icinde yer alan Riežupes magaralarına giden yol ilginçti... Sadece yeşillk kendinizi rahatlamıs hissediyorsunuz... Magaraya girerken herkese bir mum veriliyor magara icinde onları kullanıyorsunuz önünüzü görmek icin. Bir ilginc detay ise magaranın sahibi olması... Hayatımda böyle şey duymadım açıkcasi. Bu bir ilk oldu... Magaranın sahibi falan... 
Yıl boyunca yaklasık 8 derece olan magaraların tabanı beyaz, cok guzel-plaj kumu- gibi kumla kaplı, duvarlarda da genelde ovalayınca elinize gelen bu kum, cam yapımı gibi işlemlerde de kullanılabiliyor sanırım... Magaranın icinde belirli noktalarda hatıra köşeleri bulunuyor. Yeni evlenen bazı çiftler buraya gelerek bazı gelenekleri yerine getiriyorlar... Mesela onlara benzer bir kacını biz de yaptık... Dizinin üzerinde çöküp iki bacagının yan yana gecemeyecegi darlıkta olan yerlerden bugune dek yaptıgın her sey icin "özür dileyerek" sürünmek gibi ve daha bir cogu.... Sonunda nefessiz kalıyorsunuz. Belki de bende kapalı alan korkusu basladı o anda... Çünkü gercekten dar labirentlere sahip bir magara. Cıktıgınızda her yeriniz bembeyaz minik minik kumlarla kaplı oluyor ve onlardan arınmak hiç te kolay degil... Eger huzur ve farklı şeyler arıyorsanız mesela köy hayatı, magara, şelale gibi buraya ufak bir gün ayırabilirsiniz..Nehirde balık tutabilirsiniz..



Not: Buradaki otobus işletmeciligi pek iyi degil.. Sehirlerarası otobuse resmen dönüşte ayakta yolcu alındı! 20ye yakın insan 3 saat yolu ayakta gitti:S Otobuslere ilk duraktan binmekte fayda var.. Bol şans!:)







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder