12 Eylül 2011 Pazartesi

Jurmala

02.09.2011
Hafif rüzgarlı bir Riga sabahına uyandım. Bugün okulun organize ettiği Jurmala gezisi var. Gidiş için tekneyi tercih ettik. 10Lt verdik kişi başı ama bireysel olarak gidişlerde fiyat ne olur tam olarak bilemiyorum. Ama daha az olacağını düşünüyorum. Tabii ki yolculuk için Laima Clock'ta buluştuk.

Tren istasyonun biraz ilerisinde nehir kıyısında Jurmala'ya gidecek botları bulabilirsiniz. Tekneye doluştuk.. İlk başlarda dışarda otursam da sonraları dayanılmaz bir soguk ve hafif yagmur başladı. İçeriye girdim. Zaten yaz günü mü sanki dışarda oturdum. Benimki de heves işte. Zaten üzerinde gittiginiz su birikintisi öyle aman aman bir güzellige sahip degil maalesef. Açık konuşalım, Türkiye'de bizim kokuyor ya da ıyy kahverengi diye yüzüne bakmadigimiz su birikintilerine burada 'en güzel' şey muamelesi yapılıyor. O kadar da güzel degil yani, ama idare eder. Neyse teknelerin içinde hemen hemen sizi sıcak tutacak her şey var.-battaniyeler,çaylar,kahveler,alkollü içecekler, yiyecekler.....-
Tekne turu yaklasık iki buçuk saat sürdü.. Evet biraz uzun oysa ki Jurmala Rigaya 25-30km uzaklıkta. İşler botla gidince biraz değişiyor.
Jurmala ard arda gelen minik beldelere sahip. Yürüyerek birinden birine geçiyorsunuz resmen, farkında olmadan !
İlk indigimizde farklı gruplara ayrıldık ve gezmeye başlamadan önce bir yemek yiyelim dedik! Biraz yanlış mı yaptık bilemedim çok kalabalıktı gittigimiz yer. Ve servis çoook gecikti. IL PATIO adlı mekana gittk. Tavsiye ederim- her şeyi bulabilirsiniz. Salata, pizza,suşi .....-













Servisin gecikmesi biraz da bizim zamanımızdan çaldı. Kendimizi ilk olarak sahile attık! Ve gercekten bu kadar iyi olmasını beklemiyordum açıkcası. Sahildeki kum gercekten cok güzeldi.. İncecik ve yumuşacık.. Bu gerçekten hoşuma gitti... Görüntü de çok etkileyiciydi. Bir de hava 17derece ve fazla rüzgarlı olmasaydı daha da güzel olurdu sanki...:) O havada yüzen insanlar görmek bizi şaşırttı çünkü biz ne bulduysak şapka atkı üstümüze aldık! Sahilde uzun bir yürüyüş yaptık ve bu sırada da bir kaç mekan gördük.
Bunlardan biri Bathing Establishment of E.Racene adlı banyo-hamamımsı yapıyı dısından gördük.. Görüntü itibariyle güzeldi...

Buraya kış fotosu koydum ki biraz ilginç olsun... Cunku Jurmalayı kışın görmeyi de çok isterim açıkcası..
Genelde sahilde yürüyüş yaptık...
İç kısımlara geçip Jurmala City Museum'a gitmek için yol aldık... Buradaki evler bana sanki Büyük Adadan bir parçaymış gibi geldi. Yapılar, bahceleri sokaklar... (burada at kokusu yoktu, neyse ki!) Sevilmeyecek gibi degildi yani...
Ufak bir yürüyüşün ardından da Jurmala Kent Müzesine ulaştık... Eski zamanlardaki deniz kıyafetlerinin- mayolarının sergisi vardı ve görülmeye deger eski objeler de vardı. Kola şişelerinden tutun da, gazetelere, güneş gözlüklerine kadar...
http://www.latvia.travel/en/jurmala-city-museum

Siguldada ki fazladan elmaları paylasma gelenegi burada da vardı, müzede elmamızı da aldık yani! :))
Yorgunluk üzerimizde oldugu icin erken dönmeyi tercih ettik.. Tren istasyonuna gittik... Nerdeyse her 1-2 km. de bir tren duragı var. İsterseniz onlardan birinden de trene binebilirsiniz.. Biz santralden bindik ve yaklasık 2 Lat ödedik. Rigaya varmamız ise en fazla 40dk sürdü... Güzel bir gün ve yolculuktu.. Jurmalayı bir de kışın görmelii. Denizin donmuş halini falan.. İlginç olabilir:))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder